1 Temmuz 2016 Cuma

Erkek Çocukları ve Kız Çocukları

Meryem ve Bilge daha çok küçükken kütüphaneden ödünç aldığımız çocuk ninnileri CD'sinde şöyle bir tekerleme duymuştum:

What are little boys made of?
What are little boys made of?
Snips and snails
And puppy-dogs' tails
That's what little boys are made of
What are little girls made of?
What are little girls made of?
Sugar and spice
And everything nice (or all things nice)
That's what little girls are made of


Bu tekerleme beni gülümsetmişti ama bir yandan da eşitlikçi yanımı tetikleyerek ne kadar cinsiyet ayrımcı bir tekerleme diye düşündürmüştü. Bir erkek çocuğu annesi olarak zaman zaman bu tekerlemeye katılmadan edemiyorum. Benim örneklemim bir kişiden oluşuyor ve dolayısı ile bütün erkek çocukları için genellemem münkün değil ama Bilge'yi gözlemledikçe neden erkeklerin bu kadar küfür edip, horozlar gibi kabararak ortada gezdiklerini daha iyi anlıyorum. 

Bilge duygularını yoğun yaşayan bir çocuk. Zaman zaman çok şefkatli oluyor ama vahşi bir yanı var ki beni zaman zaman çileden çıkarıyor. Filmlerde veya etrafta duyduğu kötü kelimeleri öyle bir yakalıyor ve sahipleniyor ki sadece konuşmalarımıza değil hangi filmleri izlediğimize bile ekstra özen göstermemiz gerekiyor. Aptal kelimesini ağzını doldura doldura söylemeyi çok seviyor ve ne kadar uyardıysam bir türlü kalıcı bir sonuca ulaşamadım. Ancak beni en çok saşırtan F... kelimesini söylemesiydi. Bowling oynamaya gittiğimizde lobutları deviremediğinde önce biraz yumuşak bir küfür savurdu. "Dang it!" diye bağırdı. Birkez daha başarısız olunca "f...!" deyince ben insanların arasında ne diyeceğimi bilemedim. Oğluma nasıl yanlış bir tepki verdiğini mi anlatsam yoksa etraftaki insanlardan özür mü dilesem şaşırdım kaldım. 

Bir de tabii "I will punch you in the face" var.  Türkçe'de "yüzünü gözünü dağıtırım" sözüne eş tutabiliriz. Kızdığı zaman kim olduğu farketmiyor ve öyle bir içten söylüyor ki insan gerçekten yapacak diye korkuyor. 

Beni en çok endişelendiren ise sinirlendiği zaman kendisine hakim olamayıp tekme tokat yanındakilere girişmeye çalışması. Meryem ile sıkı kavgaları oluyor. Meryem de az değil, birbirlerini epey bir acıtabiliyorlar. Bilge Elif'e karşı epey bir nazik ama Elif de arada bir nasibi alıyor. Sinirlendiği zaman Elif'in arkasından öyle bir ittiriyor ki yazık çocuk yere kapaklanıyor.

Bütün bunlar olurken biz sessiz sedasız seyretmiyoruz tabii. Türlü türlü yöntemlerle bu tepkilerinin ne kadar yıpratıcı ve kırıcı olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bazen bol bol konuşarak bazen ise istemeden kızarak, bağırarak ve türlü cezalarla tehdit ederek. 

Ve ben bütün bu tecrübelerime dayanarak bir insan erkek çocuklarını bu kadar güzel anlatabilir diye başta bahsettiğim tekerlemeyi kendi kendime tekrar ediyorum.