31 Ocak 2014 Cuma

Meryem'in Duası

Okula giderken Meryem dua etmek istedi. "Allah'ım araba ile giderken üzerimize ağaç düşmesin. Sen annemi, babamı, Bilge'yi ve beni koru". Amin.


Pazar okulunda çocuklara Allah'a teşekkür etmemiz için birçok neden olduğundan bahsettikten sonra onların her birinden birşey söylemelerini istedik. Çocuklar arabalarım, evimiz, çiçekler gibi birçok şey söyledi. Meryem hiç düşünmeden "annem ve babam için" dedi.

30 Ocak 2014 Perşembe

Yeşil Fasülyenizi Nasıl Yerdiniz?

Geçenlerde zeytinyağlı yeşil fasülye yemeği pişirdim. Meryem'e dikkat ettim yemeğini çatalla yemek yerine eli ile yiyor. Fasülyesinden bir iki aldıktan sonra bana döndü ve:

- Anne, bana geldi ki bu fasülye çok pişmiş.

Geçen sefer pişirdiğimde çok zaman yoktu o yüzden fasülyesini biraz daha diri bıraktmıştım. Şimdi tam yumuşacık olmuştu. Ağızda dağılan cinsten. Ama aslında sorun benim pişirmem değildi. Meryem'in yeme şeklinin de anlattığı gibi o bir ikilem yaşıyordu. Amerikan versiyonu yeşil fasülye ile bizim Türk mutfağına özel taze fasulye yemeği arasında kalmıştı. Amerikalılar yeşil fasulyeyi çok az haşlayıp servis ediyorlar ve yemek olarak değil genelde yan yemek olarak yiyorsun. Bizde öyle mi ya? Taze fasülye başlı başına bir yemektir. Öyle cips şeklinde eline aldığın bir atıştırmalık hiç değildir. Zeytinyağlıda biraz daha diri kalsa da ağızda dağılması gerekir.

Bakalım Meryem ilerleyen zamanlarda taze fasülyenin hangi versiyonunu daha çok sevecek?

25 Ocak 2014 Cumartesi

Meryem Yaptı!

Bilge'nin icat ettigi yeni savunma şekli. Her zaman birşeyin olmasına da gerek yok. Ortada şüpheli bir durum varsa bunu kesin Meryem yapmıştır. Banyoda suyu açıyorum açıyorum bir türlü ısınmıyor. Ben kendi kendime söyleniyorum "Allah Allah, bu su niye ısınmıyor!" Bilge hemen oradan atılıyor "Meryem yaptı!".

Yere yine bütün oyuncakları dağıtmışlar. Aslında bunda en büyük sorumluluk Bilge'nin. Ben kızıyorum neden oyuncaklarınızı döktünüz diye Bilge'de yine aynı bahane "Meryem yaptı!"

Meryem blokları ile oyun oynuyor. Özenle kendine güzel bir ev yaptı. Bilge de onunla oynamak istiyor ama Meryem ona izin vermiyor. Bir de Bilge Meryem'in istediği şekilde blokları dizemiyor. Kendini oyun dışı hisseden Bilge'nin gözlerinin içinde cin bir gülümseme. Yavaş yavaş Meryem'in oyun alanına doğru yaklaşıyor ve birden blokların bir kısmı yere devriliyor. Bilge'ye başka bir yerde oynaması gerektiğini söylüyoruz.
Bilge bir süre sonra elinde bir at ile geliyor. Meryem'in evi bir anda yerle bir oldu. Peki kim yaptı bu sefer? "Bilge'nin cevabı hazır "at yaptı!".

15 Ocak 2014 Çarşamba

Bilge Yüzme Öğreniyor

Bilge yüzme derslerine başladı. Yaşı gereği tek başına suya giremeyeceği ve komutları tam olarak izleyemeyeceği için anne veya babalarla olan yüzme kursuna katılıyoruz. Meryem suya epey bir korkarak yaklaştığı için ilk başta epey bir tereddüt ettik. Aynı şeyleri Bilge de yaşar mı diye. İlk dersin başlarında Bilge çok emin değildi. Ancak suya girdikten 5 dakika sonra suyun tadını çıkarmaya başladı bile. Bu hafta ikinci haftamızdı ve o çoktan suya alışmıştı. Bütün aktivitelere severek katılıyor, havuzdan çıkma vakti geldiğinde suya veda etmekte zorlanıyor. Suya kendini bir atışı var ki benim orada onu tutmak için bulunuyor olmam umrunda bile değil. Direk suya atlıyor. Suda öğretmen şarkılar söylüyor. Bilge öğretmeni dikkatli bir şekilde dinliyor ve yapması gerekneleri yapıyor. Tekme atması gerektiği yerde tekme atıyor, alkışlaması gerektiği yerde alkışlıyor.
Havuz sonrası duşlarını alıp saunaya giriyorlar ve ben onların eşyalarını toplarken onlar saunada vakit geçiriyorlar. Bilge saunadan çıktığında yanakları kıpkırmızı oluyor. Eve giderken ve evde hala dilinde yüzme sırasında söylediğimiz "motor boat" kelimesi.

Motor boat, motor boat goes so slow
Motor boat, motor boat goes so fat
Motor boat, motor boat step on the gas.

İnsan bir çocuğu hakkında karar verirken ister istemez diğer çocuğu ile olan tecrübelerine dönüyor. Biz bunun aslında her zaman doğru bir yöntem olmadığını bu havuz olayında gördük. Emre de ben de başta tereddütlüydük acaba Bilge için çok mu erken. Meryem'in yaşadığı korkuyu o da yaşar mı diye. Ama her çocuk farklı oluyor. Bir diğer yandan Meryem için de havuza başlama yaşında biraz gecikmiştik. Meryem ilk dersine üç buçuk yaşındayken başlamıştı ve Bilge daha sadece iki yaşında.

1 Ocak 2014 Çarşamba

Hayatımızın Tam Ortasında

Meryem ve Bilge'nin odalarına çekilip oyun oynamak yerine hayatımızın içerisinde bizimle birlikte gerçek işler yapmaya olan heyecan ve isteğinden daha önceden de bahsetmiştim. Bu duruma birkaç örnek.

Çorba yapıyorum. Bilge beni ocağın başında görünce hemen yanıma geliyor başlıyor "bakiyim, bakiyim" demeye. İlla ne yaptığımı görecek. Görmek yeterli değil tabii ki. Ocağın yanına bir sandalye çekiyor, kaşığı elimden alıyor ve "I do it" yani "ben yaparım" diyor. Çorbayı karıştırırkenki yüzüne yayılan o gurur ifadesi görülmeye değer doğrusu.



Onların ellerini sokmalarını istemediğimiz bir iş yapıyorsak alternatif olarak hoşlarına gidecek görevler bulmamız gerekiyor. Yıkanmış maydonozları kavanoza koymak gibi...


veya kağıtları kağıt öğütücüsünden geçirmek gibi.


Bilge kağıtları Meryem'e uzatıyor, Meryem kağıt öğütücüsüne atıyor.


Hiç birşey bulamadıysak biz iş yaparken bizi seyredecekleri, aynı zamanda eğlenebilecekleri bir yerler bulmak gerekiyor. Odalarında duvara sıralanmış yatakların üzerinde oturmak gibi...



Kardan Adam

Çocuklarla dışarı kar oynamak için çıktık. Daha çok kaymayı planlıyorduk ama kara dokununca çok güzel tuttuğunu fark ettim. Kardan adam yapmak için daha güzel bir gün olamazdı ve kardan adam yapmaya başladık. Emre bize kar getiriyor biz de birleştiriyorduk. Ailecek kardan adam yapma işi her zaman planladığı gibi gitmeyebilir. Hele çocuklardan birisi fazlaca mükemmelliyetçi birisi de içinde muzurluk barındırıyorsa... Ben Emre'nin getirdiği karları birleştirirken Meryem sürekli bana itiraz ediyor ve "anne, ama yuvarlak olmuyor!" diye beni uyarıyordu. Her ne kadar "annecim, bekle önce bir yığın yapacağız sonra yuvarlak şeklini vereceğiz" dediysem de ona anlatamadım. O hemencecik yuvarlak olsun istiyordu. Bilge ise yaptığımız kar yığının üzerine çıkıp yuvarlanmakla meşguldü.  Bu ilk aşamada çocukların kardan adamı tamamlayacak diğer malzemeleri arama çalışmalarında bulunmaları bize daha faydalı olacaktı. Emre, Meryem ile Bilge'yi aldı kardan adamın kolu için değnek bulmaya gittiler.



Onlar minik keşif gezintisindeyken ben de kardan adamın en altını hem büyütüyor hem de Meryem'in seveceği şekilde yuvarlağa benzetmeye çalışıyordum.

Meryem'ler geri geldiğinde Meryem kardan adama baktı ve "işte ben bunu diyordum, şimdi yuvarlak olmuş!" dedi. Motivasyonu geri gelmişti hep beraber kardan adamı yapmaya devam ettik.








Gövde ve kafasını minik bir kar topunu yerde yuvarlaya yuvarlaya büyük bir kar topuna dönüştürerek yaptık. Kardan adamımızın gözleri ve aksesuarları eksikti. Meryem ve Emre taş ve benzeri süsleme malzemeleri aramak için yeniden bir keşfe koyuldular. Bu arada ben kollarından arta kalan değnek parçalarından kardan adamımıza saç ekledim. Meryem ve Emre gözleri ve düğmeleri için minik kozalaklar bulmuşlardı. Aynı zamanda iri kozalaklar, keçi boynuzları ve bir çam ağacı parçası getirmişlerdi. Keçi boynuzu ve çam ağacı parçasını kardan adamın (kadının) eteği yaptık. Geriye büyük kozalaklar kalmıştı ama onlara gerek kalmamıştı. Sonuçta kardan adamımız tamamlanmıştı. Kardan adamımızla birlikte poz verdik ama Meryem mutsuzdu çünkü aklı büyük kozalaklarda idi ve onları kullanmamız gerektiğini düşünüyordu.

 

İyiki de ısrarcı olmuş, kozalaklardan sonra kardan adamımız yani kadınımız çok daha güzel oldu. Meryem sonuçtan çok mutlu olmuştu.






Kardan adamdan sonra bir süre donmuş gölün üzerinde buz pistinde dans ettik. Meryem hayalinde kuğu gölü balesini canladırdığımızı düşündü. Kısa bir gösteri sonrası selamımızı verdik ve evimizin yolunu tuttuk.