Neyse ki ek gıdaya başladığımız bir dönem. Elif'e bir kaç aydır ek gıda veriyorum. Önceleri tükürdü istemedi ama şu anda hemen hemen herşeyi yiyor. Öyle ilk aylarda olduğu gibi sürekli süt yetiştirme stresi yok. Ama özellikle Iowa ve İllinois arka arkayaydı ve o görüşmelerden önce dolaba gidip gidip buzluktaki süt deposunu kontrol ediyordum. Acaba yeterli olacak mı, süt biterse ne olacak endişesi ile. Hatta ara tatilde formula bile denemeye çalıştım. Süt biterse şimdiden içmeye alışşına diye ama istemedi. Şimdi bu görüşmelerin hepsi bitti ve korktuğum hiç birşey olmadı. Elif geceleri ağlayarak geçirmedi, gece acıktığında biberona itiraz etmemiş. Dolapta hala yeteri kadar süt depomuz var. Okulda biraz daha fazla öğretmenlerine sarılmak istemiş ama genel olarak mutluymuş. Aslında o kadar endişelenmem yersizmiş ama annelik duygusallığı işte insan engel olamıyor.
Ben ise bu arada daha profesyonel bir anne oldum. Süt pompam hep yanımaydı. Gittiğim otellerde ilk işim süt sağıp otel görevlisinden buzlukta saklamasını rica etmek oluyordu. Otelden çıkmadan aynı şekilde. Gün içerisinde süt sağmamış olsam bile sabah sağdığım için o kadar rahatsızlık duymadım. Akşam vakit biraz ilerleyince biriken süt rahatsız etmeye başlasa da o kadar kötü olmadı. Süt poşetlerinin biri hariç hepsi donmuş olduğu için yol boyunca rahatça taşıyabildim. Uçaklara inip bınerken hostesleren sütleri buzlu bölmede tutmalarını rica ettim. En son artık Kentucky dönüşü havalanı bekleme süresi uzayınca aile tuvaletlerinin birinde süt bile sağdım. Arkadaşımın verdiği saklama kabı ve içine önceden koyduğumuz buzlarla uzun bir bekleme süresine rağmen Elif için depoladığım sütleri bozulmadan getirebildim. Bir dahaki seyahatlar için kullanılmak üzere buzlukta boşalan rafları yenisi ile doldurmuş oldum.
Bilge'yi yanımda konferanslara götürdüğümde anne olarak benim için rahat ediyordu ama şimdi düşününce aslında o kadar iyi bir karar olmadığını çok iyi görüyorum. Çocuklar alışık oldukları ortamda ve alışık oldukları insanlarla daha huzurlu oluyorlar. Elif bu ilk ayrılık günlerimizi yabancı bir otel odasında ilk defa göreceği bir bakıcı ile geçirmek yerine evimizde veya kreşte, babası veya öğretmenleri ile beraber geçirerek çok daha huzurlu bir şekilde atlatmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder