8 Haziran 2017 Perşembe

Duygusal Bellek

Meryem'in küçüklüğüne ait hatırladıkları beni şaşırtmaya devam ediyor. İşin ilginç yanı bunları bana o zamanlarda söyleyemiyor olmasıydı. O zaman kelimelere dökemediği duygular küçücük bir kıvılcımla ortaya dökülüyor. Dün annem ile fotoğraf albümlerine bakıyorlardı. Bilge'nin doğum fotoğraflarına bakarken bana Bilge'nin doğum gecesi duygularından bahsetti. O gece benim sancılarım başlayınca Meryem'i de alıp apar topar yola çıkmıştık. Meryem'i Merallere bırakıp biz hastaneye gitmiştik. Gece arabaya binince nasıl korktuğundan, Merallerde nasıl korku ile uyandığundan bahsetti. Ben ona uyanınca Meral'in gelip gelmediğini sordum. Evet gelmiş ve kızımı rahatlatmaya çalışmıştı. O zaman Meral'in değerini birkez daha anladım. Ona kızımızı emanet ederek çok doğru birşey yapmıştık. Ancak benim canım Meryem'in korku dolu bir gece geçirmişti.

Meryem çok konuşmayınca ben o sıralarda Meryem'in benim dediklerimi çok anlamadığını düşünüyordum. Halbuki Bilge'nin doğumundan çok daha önce Meryem ile ciddi bir şekilde konuşup doğum gecesi olası bir gece yatısı ihtimalini anlatmalıydık ona. Belki daha az endişelenirdi. Sonrasında yaşadığı anne boşluğu daha az şiddetli olurdu. Geleceğimden emin beni beklerdi.

Çocukların farklı güçlü yönleri var. Meryem küçükken güçlü kelimeleri yoktu ve bu beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Ancak şimdi farkediyorum ki duygularını anlatacak güçlü kelimeleri yoktu ama duyguları çok güçlüydü ve o hatıralar onun duygusal belleğinde hala capacanlı duruyorlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder