24 Aralık 2014 Çarşamba

Kimi Davet Edelim?

Yarın burada herkes aileleri veya sevdikleri ile birlikte geçirecekler çünkü yarın Noel. Ben Eun Mi'leri davet etmiştim ama onlar seyahata çıkmışlar. Birkaç gündür acaba kimi davet etsek diye düşünüyorum. Bu sabah Bilge ile konuşurken bir yandan da sesli düşünüyorum. Bilge'yi giydirirken ona sordum. Yarın yemeğe kimi davet edelim oğlum diye. Bana verdiği cevap beni hem çok şaşırttı hem de duygulandırdı. Musa dedeyi demesin mi? Ne diyeceğimi bilemedim. Gözşyaşlarıma zor engel oldum. Ah keşke gelebilse demekle yetindim. Niye çok mu uzakta sorusunu ise cevapsız bıraktım. Belki çok uzakta belki de her zamankinden daha yakında.

Babamı kaybettiğimdeki acıyı çocuklara yansıtmamak için elimden geleni yaptım. Türkiye'de acımı yaşadım ve uçaktan indiğim an o acımı içime gömmeye çalıştım. Çocuklara öyle çok babamdan bahsettiğim de olmadı. Yani Musa dede bizim sürekli konuşmalarımızda yer aldığı için Bilge öyle söylemiş olamaz. Çocuklar anneleri ve babaları ile ayrı bir empati yeteneğine sahipler bunu zaman zaman görmek beni şaşırtıyor. Ancak Bilge'nin benim babama olan özlemimi bu kadar açık bir şekilde dile getirmesi hiç beklemediğim bir şeydi.

Bilge ile babamın çok özel bir ilişkisi vardı. Birlikte daha çok zaman geçirdikleri zamanlar babamın hastalığına gelmiş olsa da babam Bilge'ye bir ayrı bakar ve severdi. Bu sevginin Bilge'ye geçtiğine eminim. Bir de tabii danalar var. Bilge'nin dana aşkı babamla başladı. Babamın danalarını çok sevmesi ve onları seyretmekten aldığı zevk eminimim Bilge'nin gözünden kaçmamıştır. Belki bu durum babamı kendisine daha yakın hissettirmiştir.

Babamın hep hayal ettiğimiz gibi bizi ziyarete gelemeyecek olmasının verdiği acı hiç geçmeyecek ama bizim kalbimizde, dualarımızda ve düşüncelerimizde olduğunu bir şekilde hissediyordur diye düşünmek ve buna inanmak istiyorum.

Seni çok özlüyoruz babacım...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder