20 Mart 2015 Cuma

Çin'den Gelen Hediye

Bu sabah Meryem dolabından babasının seneler önce (ben daha Bilge'ye hamileyken) getirdiği yelpazeyi çıkarmış ve onunla oynuyordu. Yelpazeyi gören Bilge kendine de bir tane istedi. Benimki nerede diye sordu. Meryem hemen bilgiç bilgiç "senin yok, baba bunu bana China'dan getirdi" diye cevap verdi. Bilge kendisini kötü hissetmesin diye ben hemen ona o sırada onun daha doğmadığını, benim karnımda olduğunu söyledim.  Sonra lavaboya gittim. Lavaboda iken Bilge'nin ağlama seslerini duydum. Çıkınca odalarına gidince Bilge'ye neden daha üzerini giymediğini sordum. O ise bana elinde tuttuğu iki tane oyuncak küreği göstererek ve dolgun bir sesle "baba bunları bana China'dan getirdi" demesin mi? Bu Çin'den gelen hediye işini bu kadar büyüteceğini açıkcası hiç düşünmemiştim. Ama bu durumdan yine kendine has bir şekilde bir çıkış yolu bulmuştu. Babası ona Çin'den bir hediye getirmemiş olabilir ama o öyleymiş gibi davranabilirdi. Bu gibi durumlarda beni en çok şaşırtan şey ise kendi yarattığı hikayelere ilk başta kendisinin inanıyor olması oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder