21 Aralık 2015 Pazartesi

Bilge ve Elif

Elif bizim çocukların arasında bazen paylaşılamayan bir oyuncak bazen bir hayal kahramanı zaman zaman da annenin yanından uzaklaştırışması gereken potansiyel bir rakip oluyor. Bilge ve Meryem'in Elif'i benim kucağımdan uzaklaştırmak için ilgileniyormuş gibi görünmelerini saymaz isek aslında ikisi de abi ve ablalık rolüne gayet güzel adapte olmuş durumdalar. Ancak Elif'in güvenliği için Elif Bilge'nin gözetiminde ise gözünüzün bir ucu ile onları sürekli bir kontrol altında tutmanız gerekiyor. Daha bir iki gün önce Bilge Elif'i ters çevirmiş heyecanla elleri üzerinde yürütmeye çalışıyordu. Elif'e ilk yemek yedirmeye başladığımız sıralarda ise Elif'in ağzına kocaman bir parça peyniri tıkıştırmaya calışmıs Allah'tan Elif ağzını sıkı sıkıya kapatmış da potansiyel bir boğulma tehlikesinden kurtulmuştuk.

Elif'in varlığı aslında Bilge'ye ona hayallerindeki oyuna eşlik edecek ideal oyun arkadaşını vermişti. Hiç itiraz etmeden onun yanında duruyor, istediği yere taşıyor veya istediği kılığa sokabiliyordu.


Arkasına iliştirdiği mavi bir battaniye ile Elif birgün Superman oluyor.


Kucağında koca Elif'in arkasına iliştirdiği koca bir battaniye ile Elif'i odadan odaya taşıyordu. Bir başka gün sandalyayenin bir ucuna Elif'i koymuş ve birlikte peekaboo yani "CE" yapıyorlardı.




İkisi de ortada yok. Bunlar nereye kayboldu derken bir bakıyorum odalarına kapanmışlar. Yatakta evcilik oynuyorlar.

Akşam olmuş, ikisinin de uyuması gerekiyormuş. Yani Bilge ile hayat epey bir keyifli. Tek bir problem var. Elif için neyin zararlı neyin zararlı olmayacağı konusunda hala bir fikir birliğine ulaşmış değiliz. En son Elif'e neden koç yapamayacağını anlatmaya çalışıyordum. Sırtına hızlıca vurup koç demek için Elif'in çok küçük olduğunu anlaması biraz zaman aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder