10 Aralık 2013 Salı

Kısa Kısa Kısa

Meryem ile baleye gidiyoruz. Yolumuz üzerinde dört yolun bağlandığı bir dönel kavşaktan geçiyoruz.
Meryem: Anne bu yol niye dağınık?

Meryem'lerin okul çıkışı bir ambulans okul kapısında bekliyor. Küçük çocuklardan birinin annesi çocuğunu almak için geldiği sıra rahatsızlanmış. Meryem'in ilk sorusu "ama şimdi bebeğini kim alacak?" İkinci sorusu ise "anne, sen hasta olmazsın değil mi?" Hemen bu sorusunun ardından "Sen hastaneye gitmiştin sonra Bilge olmuştu ama sonra gelmiştin". Arabada eve giderken bu olay konuşma konumuz olmuştu. Aklını bir türlü o anne ve çocuktan alamıyordu. Hem çocuk için endişeleniyor hem de kendisi için korkuyordu.

Meryem banyo yaparken Ashley ile oyunlarından konuşuyoruz.
Meryem: Ashley hep anne oluyor ben bebek veya abla oluyorum.
Ben: Sen arada anne olmayı istiyor musun?
Meryem: Evet ama o zaman Ashley ikimiz de anne olalım diyor. Ben öyle istemiyorum.
Ben: Peki ya sen Ashley'e söylesene sadece ben anne olmak istiyorum diye.
Meryem: Anne benim okulumda Türkçe konuşmuyorlar ki!

Meryem ve Bilge'yi yatırıyorum.
Meryem: Anne sen ne yapacaksın.
Ben: Salonda biraz daha oturacağım.
Meryem: Anne bence sen de yat. Uykunu alman lazım. Öyle daha iyi olur.

Emre Meryem ve Bilge'yi yatmaya götürdü ve ben salonda Ebru ile oturuyorum. Ertesi sabah...
Meryem: Anne siz Ebru ile neye gülüyordunuz?
Ben: Nasıl yani?
Meryem: Ben duydum siz gülüyordunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder