24 Nisan 2014 Perşembe

Ben Yaparım Bilge

Bilge'ye en yakışacak sıfat sanırım "ben yaparım" olurdu. Az biraz kendini yeterli hissettiği veya yapabileceğini düşündüğü hiç birşeyde değil bizim yapmamız ona yardım etmemizi bile istemiyor. Bu durumun böyle olduğu yürüme konusundaki kararlığından belliydi. Yapacağım dedi ve yaptı. Düştü, kalktı, düştü, kalktı ve yürüdü. Merdivenden inerken, bisikletini sürerken, eşyaları taşırken ne olursa "ben yaparım" diyor. Yemeğini hızlı yesin diye bazen onun için çatalına batırıyorum onu bile kabul etmiyor. Benim batırdığım lokmayı çatalından çıkarıp kendisi yeniden batırıyor. Arabadaki emniyet kemerini bağlama durumunu anlatmıştım. Hala bu konuda çok iyi sayılmaz ama artık en azından 5 dakika içerisinde bağlayabiliyor.

Yine bir banyo sonrası pijamalarını giyip yatağa hazırlanıyorlar. Bilge'ye kendisi için bez getirmesini söyledim. Bezle birlikte çekmecelerinden aldığı pijama benzeri şeyler ile yanıma geldi. İki tane tişört almış. Oğlum bu ne bir tane de alt almalısın dememe zaman vermeden "I do it!" diyerek başladı üzerini giymeye. Tişörtlerden birisi üste, diğeri alta.




Bize de bu komik görüntünün tadını çıkarmak kaldı.



O tabii kendi komik durumundan habersiz bir şekilde yine ben yaparım Bilge edalarında babasının çayından bir yudum alıp çay bardağını babasına görürüyor. 





Mutfaktan getirdiği taburenin üzerinde salonun ışığını açıp kapamakla uğraşıyor.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder