24 Nisan 2014 Perşembe

Şimdi Okullu Olduk!

Bugün Meryem'in gideceği anaokulunun tanıtım ve bir nevi kayıt günü vardı. Sabah evimizde hoş bir telaş vardı. Önce Bilge'yi kreşe bıraktım. Eve geldiğimde Emre Meryem'i giydiriyordu. Okul için uygun olacak güzel bir kıyafet seçmişlerdi. Gömlek ve kot pantolon. Kot pantolon ile Meryem gözüme daha bir büyük göründü. Meryem için okuldan bize verdikleri belge dosyasını aldık ve yola çıktık.



Okula gitmeye hazırdık.

Okul park alanı doluydu. Okulun hemen bitişiğindeki diğer okulun park yerine park etmek durumunda kaldım. Meryem ile randevu saatimizi kaçırmamak için hızlı adımlarla okul binasına doğru yürüdük. Kapıda bizi gönüllü annelerden biri karşıladı ve tanıtım programının olduğu tarafa yönlendirdi. Meryem'in isminin ve doğum tarihinin yazılı olduğu etiketi alıp Meryem'in ceketinin üzerine yapıştırdık. Benim için de bir etiket hazırlamışlardı ama bu seferki kendi adıma değildi. Bu okulda Meryem'in velisi olarak bulunuyordum. Meryem'in velisi olarak anılmak hoşuma gitti. Kızım büyümüştü ve şu anda merkezde o vardı.


İlk başta okul kütüphanesine aldılar bizi. Meryem'i diğer çocukların oturduğu halının üzerine bıraktım ve ben arka taraftaki sandalyelerden birisine oturdum. Her ne kadar başlarda Meryem kendini rahat hissetmese de heyecanlı ve ne olacağı konusunda meraklı idi. Okul kütüphane görevlisi bayan kitap okumaya başlayınca tek başına olmaktan duyduğu endişe çoktan kaybolmuştu.





Hikaye zamanından sonra çocuklar isim etiketlerindeki renklere göre sınıflara gittiler. Biz anne babalar ise mini bir oryantasyon dinledik ve çocuklarımızın kayıtları için gerekli belgeleri teslim ettik. Sabah bütün formları doldurmuştum. Aman unutmayayım diye çıkardığım aşı kartını herşeye rağmen unutmuştum. Aşı kartını okul açılasıya kadar getirebileceğimi söylediler. Meryem yarım saat kadar diğer çocuklar ve öğretmenlerle bir arada yalnız kaldı. Biz anne babalar çocuklarımızın geri gelmesini bekliyorduk. Çocuklar birer ikişer öğretmenlerinin elini tutarak yanımıza gelmeye başladığı zaman heyecanla Meryem'i beklediğimi farkettim. Kızım bu kadar büyümüş müydü? Şimdi gerçekten okula mı gidecekti? Gerçek bir okula... Hep öğretmen veya bir şekilde araştırmacı, eğitimci olduğum okul ortamında bir anne olarak beklemek öğretmen olmaktan çok zor geldi o an. Ben bu düşüncelerle Meryem'i beklerken o öğretmeninin elini tutarak geldi. Güzel vakit geçirmiş görünüyordu. Sınıfta itsy-bitsy spider şarkısını söylemiş ve aktiviteler yapmışlardı.

Sıra en heyecanlı kısımdaydı. Okul otobüsüne binecektik. Meryem beni bile beklemeden otobüse geçti. Otobüsün nereye gideceğini merak ediyordu. Ona tekrar okula geleceğimizi söyleyince bir anlam veremedi. Ona göre otobüsler bizi bir yerden alır başka bir yere götürürdü. Bunun tanıtım amaçlı kısa bir seyahat olduğunu anlattım.





Otobüs ara sokaklardan dolaşarak bizi Haslett civarında 10 dakika kadar gezdirip yeniden okula getirdi.

Son olarak işitme ve görme testi vardı. Meryem işitme testinin olduğu odaya kendi başına girdi ve oturdu. Bir ara parmak bile kaldırdığını gördüm. Belki de anne-baba olarak o kadar da endişelenmeye gerek yoktur. Meryem, kendi başının çaresine bakabilecek kadar büyüdü aslında. Komutları çok güzel takip ediyor ve katılması gerektiği yerde ise katılımda bulunuyor.


İşitme testinin sonucuna göre sağ kulağında bir problem vardı. Bundan iki üç gün önce gece birkaç kere kalkıp sağ kulağının içinin ve dışının ağrıdığını söylemişti. Ağrısı ertesi gün geçtiği için onu doktora götürmemiştim. Sanırım hafif bir kulak enfeksiyonu atlatmıştı. Doktora götürüp kontrol ettirmenin iyi olabiceğini tavsiye ettiler.

Görme testi için sırada beklerken görme testini yapan bayan Meryem'i kreşten hatırladı. Senin testini daha bir kaç hafta öncesinden yaptım. Seni hatırlıyorum, sana gerek yok deyince Meryem biraz hayal kırıklığına uğradı. Diğer çocuklar her ne yapıyorsa aynısını yapmak istiyordu.

Okuldan ayrılma zamanı gelmişti. Ancak Meryem daha ayrılmak istemiyordu. Okulu baştan sona gezdikten sonra Meryem'e seneye burada yeteri kadar vakit geçireceğini söyledim.



 Okuldan ayrılmadan son bir defa okul otobüsüne el salladık ve arabımıza binerek kreşe doğru yola çıktık.


Meryem'e bu okul gezisi ile ilgili en çok neyi sevdiğini sorduğumda okulun bir çok sınıfı olmasını ve her sınıfta değişik değişik şeyler olmasını sevdiğini söyledi. Keşfedecek ne de çok şey vardı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder