31 Ekim 2013 Perşembe

Bir Bayram Daha Geçti

Bu sene bayram coşkusunu çocuklar bir kaç defa yaşama fırsatı buldular. İlk başta annelerle düzlenlediğimiz Pazar etkinliğimizde Kurban Bayramı temasını işledik. Çocuklar inekler, koyunları boyadılar, süslediler ve sonrasında oyunlar oynadılar.


Çuval yarışını çok sevdiler. Bir tur onlara yeterli gelmedi.


 Yarış sonrasında kendileri için saklanan şeker, çikolata paketlerini buldular.


Etkinlik sonrası hep beraber ev gezmeleri yaptık. Önce Beyza'lara gittik. Beyza'nın anne ve babası çocuklara hediyeler hazırlamıştı.


Sonra Ömer'lere. Orada bayram çikolatalarının yanında bayramlaşma hediyesi olarak 1 dolarlarını aldılar.


Daha sonra bizim eve geldik. Biz gelmeden Emre evi bayram için temizlemişti.



En son bayram ziyaretini Semra'lara yaptık. Ancak her el öpme sonrası hediye ve para almaya fazla alışan çocuklar burda da aynı şeyi bekliyorlardı. Meryem bana sesli bir şekilde "anne bize para vermeyecekler mi" diye sormasın mı! Tuba çocuklar için çok güzel bir masa hazırlamıştı ama çocuklar yine de bir şey bekliyorlardı.


Buradan da 1 dolar harçlıklarını aldılar. Son olarak birbirlerine iyi bayramlar dilediler ve evlerinin yolunu tuttular.

Bayram gününde bu sefer gayet kararlı olarak çocukları ucu ucuna bile olsa bayram namazına yetiştirebildim. Emre, namaz sırasında Bilge'nin onu güldürdüğünden şikayetçi idi. O yüzden Bilge'yi de Meryem'i de ben yanıma aldım. Çocuklar ilk defa toplu namaz kılınan bir ortamda bulunmanın şaşınlığını yaşıyorlardı. İkisi de yanımdan ayrılmadı. Bilge ben namazda iken elimi tutmak istedi ve ben o istediği zamanlar elini tuttum. Namaz sonrası bayram şekerlerini aldılar. Biz kadınlar tarafından çıkarken Meryem "anne, neden burada az erkek var?" diye sordu. Ben de erkeklerin diğer tarafta namaz kıldığını söyledim. Neyse ki çok sorgulamadı çünkü benim çok fazla verecek bir cevabım yoktu. Namaz sonrası çocukları okuluna bıraktık ve biz de işimize gittik.

O günün akşamı bayram programı vardı. Çocuklar için tam bir şenlik, bizim içinse mini bir ziyafetti. Kurban eti, pilav, salata (bu bayramda salatanın bir kısmını ben hazırladım) ve çeşir çeşit tatlılar. Yemeğimizi yedik, arkadaşlarımızla bayramlaştık.

Çocuklar çok eğlendi. Pamuk şeker, baloncu amca, hediyeler ve bir sürü çocuk. Daha ne ister ki bir çocuk.











Son olarak üniversitenin müslüman ülkelerden gelenler ile işbirliği içerisinde düzenlediği bayram kutlamasına katıldık. Suudi Arabistan, Somali, Malezya, Bangladeş, Türkiye ve şu an için hatırlayamadığım diğer ülkelerden insanlar vardı. Yer olarak üniversite yurt yemekhanelerinden birisi seçilmişti ve sonhabarda manzara çok güzeldi.


Meryem Türk öğrenci birliği başkanı ile sahneye çıkarak insanları biraz utangaç bir "merhaba" ile selamladı.



Çocuklar bayram kutlamalarına o kadar çok alışmışlar ve sevmişlerdi ki Meryem okuldan alınca "anne, bu akşam bir yere gidiyor muyuz?" diye sorar oldu.

Artık seneye, kim bilir nerede kızım...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder