10 Nisan 2013 Çarşamba

Gidenin Arkasından Üzülmek

Meryem'i kreşe bırakmalarımız bugüne kadar hep çok zor oldu. Hatta biraz da dramatik diyebilirim. Bana veya Emre'ye sıkıca yapışmalar, ağlamalar, arkamızdan koşmalar. Bu son birkaç aydır bu adar dramatik değildi ama yine de bizden ayrılırken zorlanıyordu. Bu nedenle sabahları onu kreşe bıraktığımda giderken el sallamaya, öpücüklerle ayrılmaya özenle dikkat ediyordum.

Son birkaç haftadır ben onu bıraktığımda bana el sallamayı unutuyordu. Hatta ben sınıfının dışarısındaki camda bir süre bekliyordum, öğretmenler ona benim beklediğimi hatırlatınca hızlı bir şekilde el sallayıp arkadaşlarının yanına gitmeye başlamıştı. Dün ilke defa Meryem bana el sallmayacağını söyledi. Çok şaşırdım, aslında sevindim ama biraz da hüzünlendim. Bulunduğu ortamda mutluydu ve bizim gitmemiz onu artık o kadar üzmüyordu.

Bilge ilk başlarda sınıfına alışmakta çok zorlanmıştı ama sabahları Bilge ile ayrılık anlarımız Meryem'inki kadar dramatik olmadı hiç bir zaman. ve o da birkaç gündür kapıyı kendi açıyor, içeri giriyor ve hemen arkadaşlarının olduğu tarafa doğru yürüyor. Bize bakmıyor bile.

Meryem ile ikimiz bir yerlere gittiysek eve geldiğimizde Bilge artık koşup bana sarılmak yerine Meryem'e sarılıyor ve en az bir dakika ona sarılı kalıyor.

Sanırım çocuklarımızın daha dışarıya dönük ve bizden bağımsız olmaya başladıkları döneme başlıyoruz. Sanırım bu süreçte gidenin arkasından üzülme rolü bize düşecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder