15 Ağustos 2012 Çarşamba

Kardeslik Hastaligi bile Paylasmaktir

Bilge Cumartesi'den beri hasta. Cumartesi ve Pazar 101 derece civarinda ates, onun arkasi oksurme ve tabii ki burnumuz iki cesme. Son iki gecedir bu hastaligi daha bir yogun yasiyor ve ozellikle de geceleri. Pazartesi gecesi saat basi uyandi. Burnu tikaliydi ve dogru duzgun nefes alamiyordu. Bu durum tabii onun emmesini de engelliyordu. Dun gece de ayni sekilde Emre de ben de nobetteydik. Biraz Emre aldi biraz ben. Burun acicilar, ayakta gezdirmeler falan gecirdik geceyi. Ama dun geceki mesaimiz sadece Bilge icin degildi. Meryem de ateslendi.  Aksama dogru sessizlesti ve yorganini getirip kanepenin ustune yatti. Yemek yemek istemedi. cok gecmeden atesi yukselmeye basladi. Dogal olarak ona ates dusurucu vermek istedik. Meryem cok inatci ama cok. O ates dusurucuyu veresiye kadar bizim burnumuzdan getirdi diyebilirim. Agzini acmiyor, verdigimizi tukuruyor. Ne yapacagimizi sasirdik. Tamam tadini sevmiyor ama insan bu kadar da direnc gostermez ki. Cok agladi. Once zorla banyoya goturdum biraz ilik suyla yikadim sonra da zorla ates dusurucunun verebildigim kadarini verdim. Daha sonra kucagimda bana sarilarak uyudu. O arada Bilgeyi de Emre uyutmustu. Ikisi de dizimde zaten dun gece Kadir gecesi insan cocuklari icin dua etmez mi.. Biz de onlar icin iyilikler, guzellikler diledik. Ve onlara sahip oldugumuz icin ne kadar sansli oldugumuzu bir kez daha hatirladik.

Butun bunlar olurken degil de bugun onlari doktora gotururken kardesligin aslinda ne kadar buyuk bir paylasim oldugunu bir kez daha farkettim. Basta en sevdiklerini paylasarak basliyorsun hayata. Annen ve babani paylasiyorsun. Sonra yedigin yemekleri, giydigin kiyafetleri, yattigin yatagi, sarildigin kucagi, oyuncaklari, vs. ama sadece bunlari degil hastaliklari da paylasiyorsun. Birisi hasta olunca digeri cok gecikmeden onu yakaliyor. Ayni zorluklari es zamanli yasiyorlar. Bundan kacis yok. Aklima ablamla birlikte kabakulak oldugumuz zaman geldi. Sanirim ben ikinci sinftaydim ablam da 4. Hangimiz once kabakulak oldu hatirlamiyorum ama okuldan eve gonderildik. En net hatirladigim sahne ikimizin de kulakdan boyuna sis bir sekilde annemin hazirladigi yer yataginda yatmamiz ve sahip oldugumuz azicik enerjiyle o anda bile bizi eglendirecek birseyler bulmaya calismamizdi. Ve ben o anin o kadar guzel oldugunu simdi cocuklarimin hastaliginda goruyorum. Ikisi de zor zamanlar geciriyorlar ama bu anlarda ayni zorluklari yasiyor olmalari onlari birbirlerine daha da bagliyor (umarim).
Bu sabah hemen doktoru aradim ve bana 10:15'e randevu verdiler. Ikisinin de cok istahi yoktu. Kahvalti adina azicik birseyler yedikten sonra (ki bu hafta icinde genelde misir gevregi oluyor) hemen onlari banyoya goturdum. Ikisi de geceden terlemislerdi hem ter kokusunu uzerlerinden atsinlar istedim hem de vucut isilari dengelensin. Banyodan sonra Meryem'in keyfi yerine geldi. Tabii o doktoru aradigimi duyunca hemen itiraz etti. Bilge'yi goturelim mi deyince gelmeye ikna oldu. Bu da aslinda yalan sayilmaz sadece eksik bir dogru. Uzerine ona gecen hafta aldigim bluz ve sortunu giydi. Cok yakisti. Altina da babasinin aldigi kirmizi ayakkabilari. Onlari cok seviyor. Yanina en sevdigi kitabini almayi da unutmadi. Cikmadan ikisinin fotografini bir arada cekmek istedim ama Bilge hala nesesizdi. O yuzden sadece Meryem var.




Doktor tahmin ettigim gibi soguk alginligi dedi. Ama en azindan benim icim rahatlamis oldu. Doktordan sonra onlar okula ben okula. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder