9 Kasım 2012 Cuma

Canim Oglum 1 yasinda


Oglum bugun bir yasini doldurdun. Bir yilimizi birlikte gecirdik (tabii benim icimdeyken gecirdigimizi zamandan bahsetmiyorum) ve ben bu zamanin her ani icin Allah’a sukrediyorum. Seni bize verdigi icin.
Dogdugun anda kucagima aldigim zaman miniciktin. Sakin bir kisiligin oldugun hastanede gecirdigimiz ilk geceden belli idi. Karnin doyunca hemen uykuya dalmis ve annene de guzel bir dinlenme imkani vermistin.
Ilk birkac ayda birkac sebebini bilmedegimiz aglama krizlerimiz disinda genelde iyiydin. Benim icin itiraf etmeliyim ki o ilk birkac ay epey bir stresli gecti. Yaklasik olarak dort aylik oluncaya kadar ben oglusum meme yerine mamayi tercih etmesin diye epey bir ugrastim. Meryem'de de sende de en buyuk problem hem yeteri derecede beslenebilmenizi saglamak hem de bizim icin en buyuk paylasim animiz olan emmeyi birakmamanizdi. Ben olmadigim zamanlarda biberonu aldin ben varken de ben seni besleyebildim. Aciktigini ve emmek istedigini kucagima gelip elini gogsume vurarak anlatiyorsun. Su an bir yasini doldurdugun icin gun icersinde senin icin sut birakmiyorum. Son bir haftadir okula normak sut gonderiyorum. Istahin yerinde. Meyve, sebze ayirt etmeden guzelce yiyorsun. Tabii ki daha sevdigin yemekler var. Dondurma veya sutlac yedigimizi nasil farkediyorsun ama sanki kokuyu aliyorsun hemen yanimiza gelip kus gibi agzini aciyorsun.
Sanirim geceleri iyi emdigin icin sabahlari kalkinca pek ac olmuyorsun ama aksam yemeklerinde gayet guzel yiyorun. Kasik ve catal kullanmak istiyorsun hatta inat ediyorsun. Benim kasigimi elimden alip agzina goturmeye calisiyorsun. Kasigindan defalarca dusurmene ragmen elinle kasigina koyup agizina goturmeye calisitigin yemek hala gozumun onunde.
Birsey istediginde sag ayagini birkac kere yere vuruyorsun. Bu bana ver analamina geliyor. Dun dolaptan aldigin mama kavanozunu elime verdin ve ayagini yere vurarak "i-i-i" diyerek mama yemek istedigni anlattin mesela.
Bu sabah uyandiginda ben sesini duymadim. Dustaydim. Baktim banyo kapisinin oraya kadar gelmissin. Orada bana sesleniyorsun. Her zamanki sikayet-aglama-seslenme arasi sesinle. Hic bir zaman yardim icin yerinde bekleyen bir cocuk olmadin. Bir iki seslendikten sonra eger biz gelmezsek sen yanimizda oluveriyordun. Uykulu, yorgun olman bunu degistirmiyordu. Erken yurumen de aslinda bunun bir sonucu. Kendin yapmali, kendin ilerlemeliydin. Dustugunde pes etmek yerine ayaga kalkarak yeniden denemeyi tercih ettin. Umarim ileride de bu aliskanligin hayatinina akisini olumlu etkileyecek bir sekilde devam eder. 
Su an en anlamli kullandigin kelime "al" kelimesi. Babanin al-ver seklindeki pratikleri sonucunda gayet guzel anlamini olusturdugun ve kullandigin bir kelime. Gecen gun banyoda ordekle oyanrken "quack-quack" dedigini farkettim.
Arabada istisnasiz her araba koltuguna koydugumuzda itraz ediyor, emniyet kemerini baglamamamiz icin elinden geleni yapiyorsun. Eline bir tane balik kraker verince de hemen susuyorsun.
Ben uzerimi giyinirken benim cekmecemden eline gelen kiyafetleri alip bana veriyorsun. Sacimi kurutmak icin kurutma makinesi icin bugun priz araken baktim sen de sac sekillendiricimi almis ve prize takmaya calisiyorsun. Ayrica bugun Meryem'e banyo sonrasi camasirliktan aldigin onun kiyafetini uzattin. Yani baya baya nerde ne oluyor farkindasin.
Biraz yuksekte biryerlerin uzerine cikip ayaga kalkmak cok hosuna gidiyor. Banyoda Meryem'in taburesinin uzerine cikip orada dislerini fircalamaya calisiyorsun mesela. Ben duseceksin diye korksam da sen ne inmek istiyor ne de seni tutmama izin veriyorsun. 
Meryem'in odasindaki masaya Meryem'in pembe sandalyesinin uzerine basip cikmayi basardigindaki keyfin cok hostu. Kendinle cok gurur duymustun.
Icerideki masanin uzerini karsitimayi ise hemen senin gorus alaninda olan ve uzerine tirmanabilecegin bir oyuncak olmasi yeterli. Su an kendin alip oraya getirmiyorsun veya uzakligini cok iyi ayarlayamiyorsun ama en azinda herhangi bir oyuncagi bir basamak biyetine kullanabiliyorsun.


 Tabii bu zaman zaman tehlikeli durumlar olusturabiliyor.

Artik elimden tutup yanimda yuruyebiliyorsun.  Hatta elimden tutarak merdivenleri inmeye bayiliyorsun. Izin versem evimizden asagi inen merdivenlerden tek basina (surune surune) inip cikacaksin ama su an icin cok tehlikeli.
Kapak kapatip acmak seni epey bir oyaliyor. Eger mutfakta is yapiyorsam ve seni de oyalamam gerekiyorsa eline caydanligi vermem yeterli.



Caydanliklari birbirinin ustune koymaya calisiyor, demligin kapagini acip kapatiyorsun ve eger yakinda birseyler varsa onlari caydanligin icine koyup cikariyormak seni mesgul etemey yetiyor 10 dakika kadar. Eger daha uzun sureli bir sekilde oyalanmani istiyorsam tek yapmam gereken seni mutfak lavabosunun icine koyup suyu da birazcik acmak. ama tabii bunun sonunda sen bastan asagi sirilsiklam oluyorsun ve tabii ki etraf da epey bir islanmis oluyor.

Meryem'i cok seviyorsun. Hatta ben olmadigimda Eun Mi onun pesini birakmadigini soyluyor. Bugun Meryem'in de seni nasil onemsedigini ve koruma ic gudusuyle davrandigini farkettim. Cop atmaya disari ciktigimizda hava karanlikti ve Meryem biraz korkmustu. Sen elimi birakip baska yone yuruyunce hemen senin yanina kosup benden once seni almaya calisti. Bir gozu hep senin uzerindeydi.

Canim oglum, iyi ki dogdun ve iyi ki varsin. Seni cok, cok,cok... seviyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder