Bu blog doktora yaparken çocuk yetiştirmenin zorluklarının yanında ne tam zamanlı anne baba, ne tam zamanlı öğrenci ne de tam zamanlı bir çalışan olamamanın verdiği rahatsızlığın bir ürünü. Çocuklarımız çok büyümeden ve zaman elimizden daha fazla akıp gitmeden birşeylerin notunu biryerlere düşme isteği aslında. Bir nevi bizim ailemizi konu alan bir tez çalışması. Hiç bir zaman tam yapılandırılamamış ve hep yeni hedefler içeren.
4 Eylül 2012 Salı
Uzun Haftasonlari
Bu haftasonu uzun haftasonlarindan birsiydi. Eylul'un ilk Pazartesi'si Amerika'da isci bayrami veya gunu. 1 Mayis'in aksine... Amerika burada da kendine bir cikar yol bulmus. Avrupa'da ve Turkiye'de bircok gosteriye sahne olan isci bayrami burada aksine gayet sade ve sessiz geciyor. O gun resmi tatil ve her yer kapali. Herkes isinde gucunde. Bizim icin de cocuklarla uzun bir hafta sonu. Cumartesi, Pazar ve Pazartesi. Su aralar benim tembelligim uzerimde. Cocuklari eskisi kadar disari cikarmiyorum. Onceden hemen hemen her hafta sonu Meryem ile disari cikardik. Mutlaka parka giderdik. Alisveris merkezine ugrardik, falan filan. Simdi iki cocuk olmasinin da etkisi olsa gerek o kadar cok gitmiyoruz. Hemen hemen tum hafta sonu evdeydik. Dun bir sureligine markete gittik. Meryem, Bilge ve ben. Butun hafta sonu en buyuk aktivitemiz buydu diyebilirim. Temizlik, cocukalarin banyosu yemekler, uyku vakti derken zaman gecti. Ancak Emre de ben de dun ogleden sonra hafta sonu bir savastan cikmis gibi ertesi gun cocuklarin okulunun olmasina sevindik. Ikimiz de birazcik kendimizi dinlemeyi ozlemistik.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder