17 Ekim 2012 Çarşamba

Nasil Ogrenebilirimden Nasil Ogretebilirime Gecis

Kucuklugumden aklimda cok net bir ani var. Kac yasinda oldugumu hatirlamiyorum ama en fazla 8 veya 9 olmaliyim. Cunku oturdugumuz evi hatirliyorum. Herkesin ogrenmeyi zor hatta imkansiz buldugu seyler vardir ya. Benimkinin oyle Matematik, Fizik veya Turkce ile yakindan uzaktan alakasi yoktu. Kucukken babamin isyerine zaman zaman giderdim. Babam ticaretle mesgul oldugu icin para dongusu cok olurdu. Benim aklimda kalan ve ogrenmenin neredeyse imkansiz oldugunu dusundugum sey bir tomar parayi alip hizli hizli sayabilmekti. Tek elinde parayi tutarsin, sonra bir parmaginlaa banknotlari teker teker cevirirken diger taraftan da sayma islemini yaparsin. 10 liralari, 20 liralari eklersin, 100'e gelince tekrar 1'den baslarsin ama bu arada kacinci yuzde oldugunu da unutmazssin. Cok iyi hatirliyorum, buyuk bir hayranlikla parayi hizli hizli sayan babama bakar ve ben hayatta boyle para saymasini ogrenemem derdim. Simdi o ani hatirladikca kendimi, o anki hayret ve imrenme duygumu hatirlayip guluyorum. Simdi bunu yapabiliyorum mu? Belki yine babam kadar hizli degil. ve tabii buna hic bir zaman o kadar hizli para dongusu yasamadigimi da eklemek gerek.

Bu ani simdi neden tekrar gozumde canlandi? Ayni imkansizlik duygusunu zaman zaman Meryem'e birseyleri ogretmeye calisirken yasiyorum. Tuvalet egitimi sirasinda bu duyguya kapilmistim. Kizim 2 yasina gelince hatta 2 yasina gelmeden ben buyuk bir hevesle tuvalet egitimine basladim. Bizim kiz hic orali degil ve hic de istekli degil. Bir ara heralde Meryem okul cagina gelecek ve hala bezle dolasacak dedigimi hatirliyorum. Sonra bir anda mucize gibi birsey oldu. Anne ben bez takmayacagim dedi ve ondan sonra da hic takmadi. Basta birkac kazamiz olduysa da cok cabuk bir sekilde bu duruma adapte oldu. Mayis ayinin sonlarina dogruydu sanirim bu gecis zamani. Yani uc yasinin iki ay gecmisti. ee herkesin ogrenme hizi ve sekli farkli. Bunu ben ilk o zaman anladim. Bir anda hizli bir gecis. Nasil rahatladim o anda anlatamam.

Simdi bu imkansizlik duygusu okuma yazma konusunda. Meryem daha 3 bucuk yasinda ne okuma yazmasi diye dusunulebilir ama bu yas harfleri tanima yasi. Hatta cocuklardan kelimeleri bile tanimalari bekleniyor. Her zamanki gibi ben diger cocuklara bakiyorum ve ona gore Meryemden beklentiye giriyorum.Meryem kendi adini taniyor. M harfi onun icin Meryem'in harfi. W ile M'yi ayirt edemiyor daha. E'yi babanin harfi, F'yi annenin harfi olarak biliyor. B'yi her ne kadar d ile karistirsa da Bilge'nin harfi olarak biliyor. Bir de O'yu biliyor. Bu kadar. Digerlerini ogrenmeye karsi ne istegi var ne de ilgisi. Sayilari da 10 kadar sayabiliyoruz ve her seferinde 9'u atliyoruz. Ben ayni bez olayinda oldugu gibi umutsuz bir sekilde benim kizim okuma yazmayi hic ogrenemeyecek galiba diye dusunmeden kendimi alamiyorum. Aslinda yine ayni sey biliyorum belki de benim kizim icin henuz zamani degil ama yine de bu duygudan kendimi kurtaramiyorum.

Bunu ogretmenlik yaparken de gormustum ve simdi cok daha iyi biliyorum ki birseyi ogretmeye calismak ogrenmeye calismaktan cok daha zor. Karsindakinin duygularini, dusuncelerini ve su an icin nerede bulundugunu bilmeden ogretmeye calisirsan ogretmek degil ogrenmeye karsi olumsuz bir davranis gelistirmesine bile neden olabilirsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder